Dil ve Konuşma Eğitimi

Dil ve Konuşma Eğitimi

Dil ve Konuşma Eğitimi

İstanbul Dil ve Konuşma Terapisti denildiğinde ilk akla gelen Birbirey Özel Eğitim Merkezi, yapısında 3 Dil ve Konuşma Terapisi uzmanı bulundurmaktadır. 


Dil ve konuşma terapisi nedir?


Dil ve konuşma terapisi; iletişim, dil, konuşma, ses ya da yutma bozukluğuna sahip olan çocukluk, ergenlik, yetişkinlik ya da yaşlılık dönemindeki her yaştan bireye terapi ya da danışmanlık hizmetlerinin sunulmasını içerir. Dil ve konuşma terapisi, bireyin hayat kalitesini, gündelik hayatta uyum yeteneklerini ve iletişimsel etkililiğini arttıran mühim bir alandır. 


Dil ve konuşma terapisti kimdir?


Dil ve Konuşma Terapisti; iletişim, dil, konuşma, ses ve yutma bozukluklarının önlenmesini, tanılanmasını, değerlendirilmesini ve rehabilitasyonunu gerçekleştiren; sağlıklı, hasta ya da engelli şahıslarin yaşam kalitelerinin artırılmasını amaçlayan sağlık meslek elemanıdır. Üniversitelerin dil ve konuşma terapisi lisans ve/ya da yüksek lisans programlarından mezun olan şahıslar “Dil ve Konuşma Terapisti” unvanı alarak dil ve konuşma terapisi mesleğini yapmaya ve uygulamaya hak kazanır. Bunların haricinde hiçbir onaylama programı, eğitim ya da seminer bu unvanı kazandırmaz ve bu alanda çalışmalar yapmasına meşru olarak hak tanımaz. Dil ve konuşma terapisine gereksinim duyan aileler, başvurdukları eksperlerin diplomasını sorgulamalı ve gerektiğinde diplomalarını göstermelerini isteyerek gerçek dil ve konuşma terapisti olduklarını teyit etmeleri gerekir.


Dil ve Konuşma Terapistleri Çalışma Alanları

Akıcılık Bozuklukları (Kekemelik, Hızlı Bozuk Konuşma)

Artikülasyon ve Fonolojik Bozukluklar

Gecikmiş Dil ve Konuşma

Otizm, Down Sendromu ve DiğerGelişimsel Bozukluklara Bağlı Dil Bozuklukları

Özgül Öğrenme Güçlükleri (Disleksi, Disgrafi)

Motor Konuşma Bozuklukları (Apraksi, Dizartri)

Edinilmiş Dil Bozuklukları ( Afazi, Demans, Travmatik Beyin Hasarı)

Ses Bozuklukları

Dudak Damak Yarıklığına Bağlı Konuşma Bozuklukları

Yutma Bozuklukları

Alternatif ve Destekleyici İletişim Sistemlerinin Seçimi Ve Uygulanması Konusunda Danışmanlık Hizmetleri


GECİKMİŞ DİL ve KONUŞMA


Dil ve konuşma gelişimi, bebek doğduğu andan itibaren başlayıp devam eden bir süreçtir. Bu süreçte çocuğun belli yaş Aralıklarında birtakım becerileri edinmiş olmaları beklenir. Özellikle çocuklar kazanılması gerekilen becerileri benzer yaş Aralıklarında tamamlarlar. Ancak her çocuğun kendisine özgü gelişim seyri vardır. Bazı çocuklar edinmesi gereken becerileri daha erken yaşlarda edinirken birtakımları daha geç yaşlarda edinebilir. Gecikmiş konuşma, rastgele bir bilişsel ya da motor alanda gelişimsel gecikmeler olmadan dilin gelişiminde gecikme olarak tanımlanır. Geç konuşma, sadece ifade edici dil (konuşmayı kullanarak etkileşim kurma becerisi) gecikmeleri olarak meydana çıkabilirken; hem ifade edici hem alıcı dil (konuşulanları manaya becerisi) gecikmeleri şeklinde de meydana çıkabilir. Dil araya girmesinin hedefi genel dil gelişimini teşvik etmek, günlük etkileşimini ilerletmek ve ailenin çocuğun gelişimini destekleme becerisini ilerletmektir. Hem de, kelime dağarcığı, akranlarla oyun ve sosyal etkileşim ve fonolojik farkındalık gibi okul evveli becerileri çoğaltmak da amaçlar arasında yer alır. Erken araya girmek ile çocuğun yaşıtlarıyla arasındaki açığın kapatılması çok önemlidir. “Bekle ve gör” stratejisi erken araya girmek ile düzeltilebilecek bir sorunun ileri yaşlara taşınmasına niçin olacaktır. Çocuğun geç konuşması gelişen senelerde çoğu meseleye niçin olabilir. Çocuk okula başlandığında dikkat, öğrenme, komutları takip etmede güçlük gibi akademik problemler; okuma becerilerinde zorlanma, konuşma sesi farkındalığı edinmede güçlükler gibi okuma ve yazma sorunları yaşayabilir. Hem de geç konuşmanın kendini yetersiz hissetme, sık sık hiddet duygusu hayata gibi psikolojik etkisi ve arkadaşları doğrulusunda dışlanma, kurallara uymada zorlanma, takım çalışmalarında güçlük hayata gibi sosyal etkisi de olabilir. Bu yüzden dil gelişimiyle alakalı değerlendirme ve terapilerin, bir dil ve konuşma terapisti doğrulusunda olası olan en erken dönemde yapılması gerekir.


Ne zaman dil ve konuşma terapistine gitmeliyim ?


Eğer çocuğunuz,


  • 12 aylıkken babıldamıyor ve jest kullanmıyorsa
  • 15 aylıkken hiç kelime üretimi yoksa
  • 18 aylıkken tekli yönergeleri anlamıyor ve en az 20 kelime kullanmıyorsa
  • 24 aylıkken ikili kelime kombinasyonları yapamıyorsa
  • 36 aylıkken basit cümleler kurmuyor ve iletişime dair herhangi bir çabası ve isteği yoksa
  • Bir DİL VE KONUŞMA TERAPİSTİNE başvurun.


Kekemelik Nedir?


Kekemelik, konuşmanın akıcılığı, sürati ve ritminin bütün ya da kısmi kelime tekrarları, ses uzatmaları ve bloklar, mafsala ve revizyonlarla  uğramasıdır.  Gözlenen bu çekirdek davranışlara fiziksel gerilim, olumsuz tepkiler, ikincil davranışlar ve konuşma durumlarından kaçma ve kaçınma eşlik edebilir.  Özellikle 2-5 yaşları arasında meydana çıkan kekemeliğin tek bir sebebi yoktur. Genetik, çevre, psikoloji, dil gelişimi, bilişsel gelişimi, duyusal-motor gelişimi, sosyal ve duygusal gelişimi gibi çoğu etken kekemeliği tetikleyebilir. Okul evveli dönemde kekemeliğin görülme sıklığı %5’tir. Ancak kekemeliği olan çocukların %75-80’i kendi kendine iyileşebilmektedir. Kimin kekemeliğinin iyileşip kimin kronikleşeceği ile ilgili net bir şey söylemek doğru değildir. Ancak kekemeliğin kendi kendine iyileşme ve kronikleşmesine yönelik detaylı işaretler vardır.


  • Ailede kronik kekemelik öyküsü varsa,
  • Kekemelik 3.5 yaşından sonra başladıysa,
  • Kekemeliğin başlangıcından bu yana 6 ay geçtiyse
  • Çocuğunuz erkek ise,
  • İkincil davranışları varsa (baş sallama, göz kırpma, dudak titretme vb.)
  • Kekemeliğe eşlik eden dil ve konuşma problemleri varsa,


Çocuğunuzun kekemeliği kalıcı olabilir. Kekemelik değerlendirme ve terapisi dil ve konuşma terapistleri doğrulusunda gerçekleştirilmektedir. Dil ve konuşma terapisti doğrulusunda çocuğun kekemelik şiddeti, dil ve konuşma düzeyi, psiko-sosyal olgunluğu gibi pek çok etken değerlendirilerek ideal terapi yöntemlerinden birisi ya da birkaçı seçilerek terapi uygulaması hazırlanır. Kekemelik terapilerinin hedefi kekemeliği geçirmek ya da tedavi etmek değildir. Terapinin hedefi, bireyin daha rahat, daha kesintisiz konuşmasını sağlamak ve kekeleyeceği vakit daha rahat kekelemesine yardımcı olmaktır. Kişinin kendisini her ortamda rahat rahat  ifade edebilmesini sağlamak ve yaşam kalitesinin kekemelik yüzünden azalmasını engellemek başlıca amaçlardandır. Hem de ailenin kekemelikle alakalı bilgi düzeyini yükseltmek ve neler yapabilecekleri konusu ile alakalı danışmanlık alması da  terapilerin mühim bir bölümüdür. Günümüzde kekemeliğin tanınan hiçbir tedavisi yoktur. Bu yüzden “15 günde kekemeliğe son” tipinde söylemlerde tespit edilen kişi/kurumlardan uzak durmalı ve bu sahtekarlığa izin verilmemelidir.  Başvurduğunuz uzmanın dil ve konuşma terapisti olmasından emin olmalı gerek görülürse diplomasını göstermesini isteyebilirsiniz.


ARTİKÜLASYON BOZUKLUĞU


Artikülasyon Bozukluğu; seslerin, hecelerin ya da kelimenin hatalı üretilmesidir. Bu hal anlaşılırlığı olumsuz etkiler. Dinleyiciler çocuğun ne söylediğini kavramak amacıyla daha çok ilgi harcar ya da birtakım durumlarda anlayamayabilir. Artikülasyon problemi olan çocuklarda sık sık bir sesin yerine diğer bir ses söyleme (araba- ayaba), hecelerin yerlerini değiştirme (portakal- porkatal), ses eksiltme (köpek- köpe) ve ses mafsala (üzüm-yüzüm) problemleri görülür. Bu problem dil becerilerinde değil konuşma seslerinin üretiminde olan bir arızadır. Artikülasyon problemi çoğu sebepten ötürü görülebilir. Yapısal anomalilere bağlı olarak, nörolojik arızalara bağlı olarak, İşitme kaybından ötürü, hatalı öğrenme/ hatalı pekiştirme ya da rastgele bir anatomik, nörolojik, organik sebebi olmayan hallerde artikülasyon problemi görülebilir. Her sesletim hatası bir arıza olarak değerlendirilmez. Bu kararda en mühim faktör kişinin yaşıdır. Mesela 3 yaşındaki bir çocuğu /r/ sesini çıkarmaması normaldir. Çünkü her sesin edinim yaşı değişiklik gösterir ve çocuklar sesleri belli bir sırada öğrenir. /b/, /d/, /m/ gibi sesler 2-3 yaşlarında öğrenilirken, /r/, /z/ gibi birtakım seslerin öğrenilmesi daha geç yaşlarda olur. Çocuğun konuşmasının akranlarından değişik olduğunu düşünen ebeveynlerin kesinlikle bir dil ve konuşma terapistinden yardım almalıdırlar. Dil ve konuşma terapisti, çocuğun konuşma probleminin sebebini detaylı bir değerlendirme yaparak belirler. Çocuğun hangi seslerde problemi olduğunu saptamak üzere birtakım standart testler uygular ve ne vakit terapiye başlanması gerektiği konusu ile ilgili aileyi bilgilendirir. Dil ve konuşma terapisti doğrulusunda oluşturulan terapiler çocuğun yaşı, bilişsel düzeyi, gereksinimlerine göre düzenlenerek şahsa özel duruma getirilir. Küçük yaşlarda oluşturulan terapi daha kısa sürede ve etkili netice veriyorken, artikülasyon arızaları dil ve konuşma terapistlerinin gerektiğince iyi neticeler aldığı konuşma arızalarındandır.


NE ZAMAN DİL VE KONUŞMA TERAPİSTİNE BAŞVURMALIYIM ?

Çocuğunuzun konuşma anlaşılırlığı:

  • 2-3 yaş               ===>               %50-75
  • 4-5 yaş               ===>               %75-90
  • 5 yaş+                ===>               %90-100

Değilse bir dil ve konuşma terapistine başvurmalısınız.

05456541824