Davranış Bozuklukları
Çocuklar her yeni gelişim devresine geçtiklerinde yeni yetenekler kazanırlar. Çocuğun edindiği her yeni yetenek yanında halledilmesi gereken bir bozukluğu da getirir. Gelişim vakitlerında karşılaşılan sorunlar olağan ve geçicidir, fakat çocuk bu dönemlerde çevresindeki erişkinlerin hatalı tutumlarına maruz kalırsa ya da sorununu çözerken engellemelerle karşılaşırsa, dönemsel (olağan) diye nitelenen bu sorunlarin çözümü yeni gelişim dönemlerine ve çocuğun gelecek yaşlarına ertelenir. Bu hallerde meydana çıkan sorunlar uyum ve davranış bozuklukları olarak adlandırılır.
Çocuk, sosyal-duygusal gelişimi gereği yaşıtlarıyla oyun oynaması gereken bir yaşta, sık sık yalnız kaldıysa, gelecekte içine kapanık bir çocuk ve erişkin olabilir; ya da çocuk gelişimsel olarak kendi kendisine üstünü giyinme ve yemek yeme davranışlarını yapabilecek yeteneklere sahipken, aile doğrulusunda sık sık bu yeteneklerini sergilemesi engellendiyse, bu alandaki gelişimini farketmesi gelecek yaşlara kalacağı amacıyla yeni gelişim vakitlerinde meydana çıkacak sorunlar ile baş etmesi güçleşecektir. Baskıcı, aşırı disiplinli, aşırı koruyucu ve alaycı, aşağılayıcı aile tutumları da uyum ve davranış bozukluklarına yol açar. Uyum ve davranış bozuklukları sadece ailenin hatalı tutumlarına bağlı olarak gelişmez, bölgesel faktörlere bağlı olarak da gelişebilir. Yangın, deprem, tüp patlaması gibi travmatik olaylar; evdeki kavga ve huzursuzluklar, aile içi şiddet gibi aile içi sorunlar; ölüm ya da boşanma nedeniyle anne-babadan uzak kalma gibi kayıp ve ayrılıklar da uyum ve davranış bozukluklarına yol açan bölgesel faktörlere numune olarak verilebilir.
Çocuklarda davranış bozukluğu belirtileri
Altını ıslatma ve dışkı kaçırma , Psikolojik kökenli kekemelik, Parmak emme, Tırnak yeme, Fobiler ve korkular, Yeme bozuklukları ve iştahsızlı, Uyku bozuklukları, Mastürbasyon (kendi kendini tatmin etme), İçe kapanıklık, Çalma, Yalan söyleme, Aşırı hareketlilik, Saldırganlık, Saç yolma, Uyur gezerlik, Bağımlılık, Aşırı inatçılık olarak sıralanabilir.
Çözüm Yolları
Görmezden Gelme: Çocuklar gerçekleştirdikleri davranışların neticesinde aldıkları reaksiyonlara göre o davranışı azaltıp artırabilirler. Bu davranış olumlu bir davranışsa bu davranış kesinlikle ödüllendirilirken, sorun bir davranışsa o davranışa reaksiyon vermemek, hiç yapmıyormuş gibi davranmak gerekir.
Örneğin; çocuk ilgi çekmek amacıyla kendi yüzüne vuruyorsa hiç reaksiyon vermeyip elleri masanın üstünde durduğunda “Ellerin masanın üstünde çok güzel bekliyorsun” demek gibi.
Olumlu Davranışı Görme: Bekleme, dinleme, sessiz olma gibi öğrenmesini olumlu etkileyecek bütün davranışları ödüllendirme tekniğidir.
Alternatif Davranış: Problem davranış yerine yapmasını beklediğimiz davranışı belirtme tekniğidir. Beklediğimiz olumlu davranışa çocuk sahip değilse bu davranış öğretilir. Örneğin; arabaları atarak oynayan bir çocuğa “atma” demek yerine “arabanı sürebilirsin” demek ve arabayı sürmeyi bilmiyorsa beraber sürerek öğretmek, “Çok güzel sürüyorsun” diye ödüllendirmek gibi.
Çevresel Düzenleme: Çocuk ortamda tespit edilen bir nesneye bağlı olarak sorun davranış çıkarıyorsa o nesne ile alakalı lüzumlu düzenlemeler yaparak davranışın meydana çıkmamasının ya da ortadan kalkmasının sağlanmasıdır.
Örneğin; çocuk evde tespit edilen sehpanın üstündeki nesneleri yere atma gibi bir sorun davranış gösteriyorsa o nesneleri ortadan kaldırmak, kafasını sandalyenin arka kısmına vurma davranışı gösteren bir çocuğun sandalyesinin arka kısmına çıkartılması zor olan bir yastık vb. yerleştirilerek davranıştan beğeni almasını engellemek gibi.
Bir davranış ilk olarak meydana çıktığında sunduğumuz reaksiyon çok önemlidir. Ortaya çıkan davranışın yükselmesine ya da azalmasına zemin hazırlar. Bu amaçla bir sorun davranış ilk kez meydana çıktığında davranış görmezden gelinmeli yani reaksiyon verilmemelidir.
Hangi Yöntemi Ne Zaman Kullanalım?
Belirlenen sorun davranışa uygulayacağımız teknik, çocuğun o davranışı ne vakit, neden, hangi sıklıkta meydana çıkardığı, davranışı meydana çıkardıktan sonra aldığı reaksiyon ile alakalı olarak değişmektedir.
Hangi tekniği ne vakit kullanacağımızı ailenin onayını alabilmek koşuluyla eğitimciler belirlemektedir.
Tutarlılık
Davranış değiştirme tekniğinin uygulanması okulda başlamaktadır. Öğrencinin kendi eğitimcisi dışındaki eğitimci ve alakalı şahıslara de teknik ile alakalı bilgi verilir. Problem davranış ardından eğitimcilerin aynı reaksiyonları vermeleri gerekir. Aynı şekilde aile bireylerinin de eğitimcilerle beraber aynı reaksiyonları sağlıyor olması, davranış değiştirme tekniğinin etkili olup olmamasını belirler.
Davranış değiştirme tekniği ne kadar tutarlı uygulanırsa teknik o kadar başarıya ulaşır.